Ben, senin
mis bağrından koparıp
Edebiyatın ortasına savurduğun
şiir renkli çirkin bir çiçeğim.
Katliam sonralarında olay mahalline,
Mezarlıklarda ağlayarak toprak üzerine,
Mitinglerde önce siyasetçilerin suratına
Sonra da halkın ayakları altına atılan
atılacak olan,
Senin mis bağrından
çığlık çığlığa koparılan
şiir renkli çirkin bir çiçek.
Ben de isterdim;
Seninle birlikte,
Loş ışıklı salaş bir Girit lokantasında,
Büyüleyici Yunan ezgileri çalarken,
Gözlerinin içine
sana
ruhuna
En derinliklerinden
Mis bağrına kadar yankılanacak şekilde,
Uzo kokan nefesimle
“Agapo…” demeyi…
Ancak ne yazık ki
Tanrı ağlamayı arzulamış
Ve kader
bir ayrılığa
bir acıya
Mis bağırdan olma
çirkin bir çiçeğe ihtiyaç duymuş,
Kesinlikle böyle olmuş
böyle olmalı.
Yoksa beni buralara atan
fırlatan,
Huzurumdan söküp
kavgalara süren,
Esmer teninin altındaki kızıl yüreğin olamaz!
Çirkin olan bendim,
Toprağıma suç bulamam…