. . _ _ / . . _ _ / . . _ _ / . . _ _
Burda bir başka zaman, başka diyar vardı ne oldu?
Yüzü mâzî dolu bir yaşlı çınar vardı ne oldu?
Nerde sâhipleri gül bahçesinin, bağbanı nerde?
Önceden yerde füsun vardı, bahar vardı ne oldu?
Kargalar kalmış evet, akbabalar gitmemiş amma
Hani ankâ ile bülbül, butimar vardı ne oldu?
İncelik öldü mü, ayrıldı mı rikkatle nezâket
Nice ay yüzlü Yusuf, onca Nigâr vardı ne oldu?
Yoksa tûfan mı vurup geçti, kıyâmet mi süpürdü?
Burda bir son karakol, bir de hisar vardı ne oldu?
Ne Fırat böyle amansızdı ne kindardı Meriç de
Bize bizden daha meftun bi pınar vardı ne oldu?
Bir zaman, her göze yaşlar bile sessizce değerdi
Dilde şefkat ve sükun, halde vakar vardı ne oldu?
Kuruyup kaldı mı dîvânelerin sırlı cihânı
Mavi bir nurlu deniz, ak kıyılar vardı ne oldu?
Öyle titrerdi ki arzuyla bakan çizgili yüzler
İçi hasret dolu her sînede nar vardı ne oldu?
Eskiden burda sevenler sevilenlerle şiirdi
Eskiden burda bi aşk vardı, bi Yâr vardı ne oldu?