ŞİMDİLER

96 0

Söylediğim ne varsa dünden 
Bir öğüt 
Yahut bir övgü kendime
Hiçbiri bu şiire ilham olmadı. 
Geçmişime haslet 
Çaylak yaşlardan nasiplenmek ümidiyle 
Sevdayla tanıştığım o günde 
Harap oldular.

-Eski teşbihlerim;
Geri kaldılar göğsümde çatırdayan mahşerin sahiliğinden-

Kaldıysa bir tebessüm 
Terk edilmiş bir fotoğraf
Yahut bir dargınlık 
Yıpranmış bir sevda 
Derin bir iç çekiş 
Gölgeleri yok bu şiirde.
Söylenmemiş sözlerde 
Hakikati bulma ümidiyle 
İnsanın hakkına göz kırptığım o gün 
Mağlup birer nesr oldular
Kaldıysa…

-Gençlik türküleriyle perdesini araladığım bu şehirden

Geriye yalnızca müteessirlik hâli kaldı-

Kalmanın
Yalnızlığın vesikası olduğu çağda
Bu intizamlı kayboluş
İnsanlıkla aramdaki husumetten mi 
Yoksa namluların başı boşluğundan mı
Bilemiyorum.

Lakin Sevda değil bu yokluğun müsebbibi 
Sevda değil 
Zira uzun zamandır 
Eski defterlerimin 
El değilmemiş yerlerinde dahi 
Yaprakların yahut dalgaların sesini tanıyamıyorum.

Oysa bir yaz günü 
Yeni dünyada 
Dönme bir katoliğin yorga bakışlarında yanan geçmişimden 
Dahası beklenirdi;
Şavşattan yeni dünyaya uzanan ruhum,
Ucuz cıvıltıların kol gezdiği Zaman’da 
Şairliğiyle yetinmeyi bilmeliydi.
Fakat sorsak 
Onca emsal gülüşün arasında 
Hangisi sahi bilir miydi?

Sevgilim 
Kalmayı bilen sözlerin 
Maziyle olan savaşını
Şairler kaybetti 

Seni seviyorum

Bir cevap yazın