Geçmiş kumbarasını kırdı az önce
Biriktirdiklerine baktı uzun uzun
Mürekkebi unutan divit sayfalarca yazmış
Çoğu cılız ve silik
Değerli sandıkları ne kadar azmış
Sanki deniz,
Bastığı kuma dalga geçmiş
Geriye bıraktığı izi
Bir var bir yok köpüğü
Girdabına takıldı
Dolu yaşam sözlüğü
Kumbara parçaları gibi umutlar
Sonsuz yerden kırık dökük
Zorları süpürmek kolaymış
Yokuşlarda taşıdığı hayalleri
Ağırlaşınca bir bir bırakmış
Bunca yığın ne peki?
Üst üste biriken
İşlenmemiş hatalar
Bilmenin yarım kalan hazzı
Sayfalarda saklılar
Hani neredeyim ben?
Yaşadım onca sene
Neden yansıtmıyor aynalar?!