KALEM ARTIĞI

99 1

Çok “ben” kelimesi geçti, baştan özür dilerim…

Ben, kimsenin düşündüğü gibi düşünmek zorunda değilim. Kimsenin yürüdüğü yolda yürümek zorunda değilim. Ben sizin her fikrinizin ortağı, yancısı değilim. Ben sizin herhangi bir anlayışınıza uymakla görevli değilim. Sizin sınırlarınızla sınırlanmak mecburiyetinde değilim. Sizin kaleminizin gölgesi, ezberlerinizin papağanı değilim. Sizin geleneklerinizin dostu ya da düşmanı değilim.

Sizin sevdiklerinizi sevmek, sizin yerdiklerinizi yermekle mükellef değilim. Hayata sizin baktığınız aralıktan bakmak durumunda değilim. Alkışçınız, şakşakçınız, hayhaycınız değilim. Günahlarınızın ortağı, sevaplarınızın şahidi değilim. Şöyle yaz, böyle yazma diye direktif vereceğiniz kadar basit bir kalem değilim. Şunu gör, bunu ört, bunu yap, buna gel diyeceğiniz biri değilim. Ben sizi memnun etmekle görevli hizmetkârınız, isteklerinizi nağmelendirmekle vazifeli piyanist şantörünüz değilim. Neyi yazıp neyi yazmamam gerektiğini bana söyleyemezsiniz, ben sizin kiralık kaleminiz değilim. Ben sizin tuttuğunuz partileri tutmak, girdiğiniz tarikatlere-cemaatlere, örgütlere girmek, vakıflarınızı-sendikalarınızı sevmek, yolunuza-yordamınıza, sağınıza solunuza uymak zorunda değilim. Saplantılarınızın parçası, hayallerinizin bohçası değilim. Yazdıklarım size uymuyor mu; okumazsınız olur biter. Ben size uymuyor muyum; yanımdan yöremden çekiliverirsiniz olur biter. Ne biriniz bana muhtaç, ne ben birinize muhtacım. Ne sizin bana eyvallah etmenizi isterim, ne de size eyvallah ederim. Ben, kendimi yerden yere vurabilirim, siz beni yerden yere vuramazsınız. Ben, kendime bin türlü hakaret edebilirim, siz bana hakaret edemezsiniz. Ben, gönlünüzün sözcüsü değilim, gönlümün sözcüsüyüm. Ben, beyninizin aynası değilim, beynimin aynasıyım. İlminize, irfanınıza, ilhamınıza tâbi değilim. Evinizdeki süs köpeğiniz, robotunuz değilim. Hiçbirinizin iradesini irademin yakınına sokmam. Putlarınıza tapmam, ideolojilerinize teslim olmam. Hiçbirinizin hayat tecrübesine sahip değilim ama hiçbiriniz de benim hayat tecrübeme sahip değilsiniz. Ben, sizin gözlüklerinizi takamam, sizin gördüklerinizi göremem, sizin zevklerinizle zevklenemem. Kendi ciğerlerimden alırım nefesimi, sizinkinden değil. Kendi emeğimle geçinirim, sizin lütfunuzla değil. Sadece kendime boyun eğerim, size değil. Sadece kendime itaat ederim, başka hiçbir kula değil. İster benim kibirli olduğumu düşünün, ister egoist, umrumda değil. İster gıybetimi edin, ister hakkıma girin, umrumda değil. Sizin yargıcınız ben değilim, benim yargıcım da siz değilsiniz. Benim günahlarımın taşlayıcısı siz değilsiniz, benim. Benim, doğrularımın bekçisi siz değilsiniz, benim. Benim, yolumun yolcusu siz değilsiniz, benim. Hiçbirinize bir borcum yok, hiçbirinizin de bana bir borcu yok. Hiçbirinizle bir göbek bağım yok. Ne içinizden herhangi birini ezerim, ne içinizden herhangi birine kendimi ezdiririm. Kimseyi gözümde büyültmem, kimsenin karşısında küçülmem. Benden bir şeyler öğrenmiş olanlarınız varsa hakkım helâldir. Sizler benim hocam, babam, ustam değilsiniz. Ben, sizin talebeniz, evladınız, müridiniz, aslanınız, kaplanınız değilim. Ben, sizin kum torbanız, stres topunuz, günah keçiniz değilim. Ben, siz değilim, sizden değilim, sizle değilim, sizin değilim. Tersi de aynıyla doğrudur.

Şimdi… Ya beni hayatınızdan çıkarın ya da azıcık da olsa siz olmadığımı anlayın artık. Bana ve benim battığım bataklıkta olanlara selam olsun…

 

 

 

 

 

1 comment

  1. Kaleminize Sağlık Üstadım??

Bir cevap yazın